Tüm canlılar için vazgeçilmez olan tek maddedir. Kendi vücut ağırlığımızın yarısından fazlasını oluşturur.
Bu, gezegenin yüzeyinin yüzde 71’ini kaplayan bir milyar milyar tondan fazlası ve bugünlerde herkesin taşıdığı o küçük plastik şişelerde muhtemelen bir milyar tonu ile Dünya’daki en bol kimyasaldır.
Başka bir gezegende birazcık bile keşfedildiğinde, gökbilimciler dünya dışı yaşamın varlığıyla ilgili spekülasyonlarla sersemleşiyor. Su, H2O, tüm kimyasal bileşiklerin en basit ve en kararlılarından biridir.
Normalde suyu bir sıvı olarak düşünürüz, çünkü en rahat yaşam sıcaklıklarımızda bu böyledir: diyelim ki 40 ila 80 derece Fahrenheit (4 ve 27 santigrat derece) arasında. Ama bildiğiniz gibi, 32 Fahrenheit’in (0 santigrat derece) altındaki herhangi bir sıcaklıkta, buz dediğimiz katı olarak var olmayı tercih ediyor. Ve 212 Fahrenheit (100 santigrat derece) üzerindeki herhangi bir sıcaklıkta, tıpkı havadaki nitrojen ve oksijen gazları gibi görünmez bir gaz olan buhar şeklinde var olmayı tercih eder. (Su buharı buhar değildir. Buhar bir buluttur. havadan düşemeyecek kadar küçük sıvı su damlacıkları.)
Suyun en azından kısmen buhara dönüşmesi için kaynama sıcaklığına ulaşması gerekmez. Suyun olduğu her yerde, etrafındaki havada su buharı vardır. Biz buna bazen nem diyoruz ve yaz aylarında bizi rahatsız etmenin çok ötesinde hayatımızın birçok alanında geniş kapsamlı sonuçları var.