Toplumun birçok kesimi “yeşil” olma kavramına daha fazla odaklanmaya başladıkça, birçok birey, kuruluş ve hatta büyük işletmeler bu gezegeni korumanın ve korumanın önemini anlamaya başlıyor. Hava kalitesi, Dünya’nın genel sağlığının yanı sıra tüm sakinlerinin sağlığının önemli bir parçasıdır. Hava kalitesi, havadaki kirleticilerin türleri ve miktarları, rüzgar hızı, atmosferik kararlılık ve manzara gibi birçok şeye bağlıdır. Çevre Koruma Ajansı (EPA), ilgili devlet kurumlarıyla birlikte hava kalitesinin izlenmesinden sorumludur.
Temiz Hava Yasası 1970 yılında kabul edildi (sonraki yıllarda yapılan değişikliklerle birlikte) ve EPA’ya hava kalitesi standartlarını oluşturma ve çevrenin yanı sıra halk sağlığını koruma görevi verildi. Bu çok büyük bir sorumluluktur. Kötü hava birçok şekilde oluşturulabilir ve genellikle durgun hava olarak adlandırılır. Bilim yazarı Desonie, durgun havanın daha fazla kirletici topladığını, çünkü temiz havanın onun yerine geçmediğini ve dolayısıyla kirleticilerin birikmesine dikkat çekiyor.
Kış ve yaz gibi mevsimlerin belirli nedenlerle daha kötü hava günleri yaratabileceğini söylemeye devam ediyor. Kış genellikle beraberinde odun dumanı gibi birikmiş kirleticiler getirir. Yaz, güneş ışığının motorlu taşıt egzoz gazlarına etki ederek ozon (O3) gibi zararlı maddeler oluşturmasıyla ortaya çıkan bir tür hava kirliliği olan aşırı miktarda fotokimyasal duman üretebilir.
Rüzgarlar hava kalitesi için önemlidir, çünkü ya kirli havayı uzaklaştırır ya da yerine taze hava getirir. Güçlü rüzgarlar havanın hızlı bir şekilde temizlenmesine eşit olabilirken, az rüzgar veya hiç rüzgar durgun hava anlamına gelebilir.
Sıcaklık inversiyonu, hava kalitesi seviyelerinde bir başka önemli faktördür. Tersine çevirme, sıcak havanın soğuk havayı altında tutması ve soğuk havanın yükselemeyeceği bir durum yaratmasıdır. Alan bir tür kapalı ortam haline gelir ve içeri giren herhangi bir kirletici hapsedilir. New York ve Los Angeles, yüksek düzeyde sıcaklık inversiyonu yaşadığı bilinen iki şehirdir.
EPA ve ilgili devlet kurumları, ozon, partiküller, kükürt oksitler, azot oksitler, karbon monoksit ve kurşun gibi başlıca hava kirleticilerini izlemek için iki ana yöntem kullanır: ölçümler ve tahminler.
Ölçümler:
Ülke genelinde bulunan 4.000’den fazla yer istasyonunda ölçümler yapılmaktadır. Bu istasyonlarda saatlik ve günlük veriler toplanmakta ve bulgulara ilişkin yıllık raporlar oluşturulmaktadır.
Uydular ayrıca hava kalitesini izlemek için kullanılır çünkü kirleticileri yer istasyonlarının yapamayacağı şekilde tespit edebilirler.
Yaklaşımlar:
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan çoğu insan, çoğu çalışan motorlu taşıtta emisyon muayenesi yaptırma gerekliliğinin çok iyi farkındadır. Emisyonlar, kat edilen araç milleri ve kullanılan yakıt gibi faktörlerin tahminleri kullanılarak tahmin edilir. Üretilen mal miktarına ve kullanılan malzeme miktarına da dikkat edilir.
EPA ayrıca, uygun olmayan şehirlerin ve alanların hava kalitesini etkileyen faktörlerde iyileştirmeler yapmasına yardımcı olmak için Hava Kalitesi İndeksi (AQI) adı verilen bir derecelendirme ölçeği kullanır. AQI, insanları herhangi bir günde havanın kalitesinden haberdar eder. Altı kategoriye ayrılmıştır: İyi, Orta, Hassas Gruplar için Sağlıksız, Sağlıksız, Çok Sağlıksız ve Tehlikeli. Desonie, AQI’nin “her kirletici için 100’ün altındaki değerlerin sağlıklı ve 100’ün üzerindeki değerlerin sağlıklı olması veya olmaması için normalize edildiğini” belirtir.
EPA tarafından belirlenen standartları karşılamayan eyaletler, eyaletler arası otoyollar için yaptırımlar veya federal fonların kaybı gibi sonuçlara maruz kalabilir. İyi hava kalitesini korumak sadece bugün yaşayanlar için değil, gelecek nesillerin sağlığı ve bu muhteşem gezegenin hayatta kalması için de önemlidir.