100 yıl sonra havanın nasıl olacağını söylemek imkansız! Tahmin yapmanın zorluğu bir yana, her şey dünyanın neresinde olduğunuza bağlı. İster insan yapımı küresel ısınma bir gerçek olsun, iklim değişiklikleri zamanın başlangıcından bu yana meydana gelmekte ve 20. yüzyılın başından itibaren genel bir ısınma trendi yaşanmakta; bununla birlikte, bu eğilimin 21. yüzyıl boyunca devam edebileceğini düşünsek bile, bilim adamları küresel ısınmanın sonuçlarını tam olarak anlayamıyorlar ve bazı bölgeler daha sıcak ve daha kuru değil, daha soğuk ve daha ıslak olabilir.
Son 2000 yılda en az üç farklı iklim değişikliği görüldü. Orta çağdaki ısınma, Orta Çağ Sıcak Dönemi’ni doğurmuştur; Küçük Buz Çağı ile sonuçlanan sonraki yüzyıllarda soğuma; 19. ve 20. yüzyıllardaki ısınma, insan yapımı küresel ısınma endişelerine yol açmıştır. Bilim camiasındaki tartışmalar, iklim değişikliği gerçeğine değil, insanın iklim değişikliği üzerinde bir etkisinin olup olmadığına odaklandı.
Standart tahminler, iklimin 100 yıl içinde 1-2,5 derece daha sıcak olacağı yönünde. Bu kulağa çok fazla gelmeyebilir, ancak bir dizi hava sistemi üzerinde büyük etkileri olabilir. Örneğin, kasırga mevsiminin daha uzun olması ve kasırgaların potansiyel olarak daha şiddetli olması muhtemeldir. Kuzey Atlantik’te son 40 yılda tropikal siklonların arttığına ve bu eğilimin devam edeceğine dair bazı kanıtlar zaten var. Bunun nedeni, kasırgaların oluşabilmesi için belirli bir sıcaklık seviyesi gerektirmesi ve daha yüksek sıcaklıkların onları daha uzun süre şekillendirmesi ve potansiyel olarak daha yoğun hale getirmesidir.
Sıcaklıktaki değişikliklerin de yağmur düzenlerinde değişikliklere yol açması muhtemeldir. Tropik bölgelerde yağışlı mevsim daha uzun sürebilir. Ilıman bölgelerde daha kısa olabilir. Bununla birlikte, dikkate alınması gereken bir dizi geri bildirim faktörü olduğu için bu konuda çok fazla şüphe var. Daha fazla ısı potansiyel olarak daha fazla buharlaşma anlamına gelir; ancak artan bulut örtüsü bazı bölgeleri soğutmaya hizmet edebilir. Rüzgar modelleri de değiştirilebilir, yani hakim rüzgarlara dayanan mevcut hava sistemleri 100 yıl sonra var olmayabilir.
Okyanus, iklim üzerinde başka bir potansiyel etkidir. Okyanus akıntıları ısıyı gezegen boyunca taşıyıcı bantlar gibi aktarır, ancak sıcaklıktaki değişiklikler ve eriyen buzullar mevcut akıntıları bozabilir. Örneğin, eriyen buzun Kuzey Atlantik’teki akıntının değişmesine neden olabileceği ve dolayısıyla daha sıcak yerine daha soğuk hava yaratabileceği konusunda Birleşik Krallık’ta çok fazla endişe var.