Aşırı sıcak ve nemli havalarda vücutta terleme yoluyla yaşanan sıvı kaybını, sıvı değil su tüketerek telafi edin. Uzmanlar bu havalarda herhangi bir sıvı içecekten çok, özellikle bol miktarda su tüketilmesinin çok daha doğru olduğunu ifade ediyor.
“Çay, kahve ve gazlı içecek sıvı sayılamaz”
Özellikle gençlerde yoğun görülen gazlı içecek, meyve suyu, çay ve kahve tüketimine dikkat çeken Doç. Dr. Ayhan Olcay, “Bu içeceklerde bol miktarda katkı maddesi ve şeker bulunuyor. Susuzluk hissini geçici olarak gideriyor olsa da, hem sonrasında daha da fazla susuzluk hissi oluşturuyor, hem de vücudun sıvı ihtiyacını doğru bir şekilde karşılamıyor. Dolayısıyla bunları sıvı kategorisinde değerlendirmek pek mümkün değil. Bu nedenle vücudun yaşadığı sıvı kaybının telafisinin bu tip içeceklerle sağlanması doğru bir davranış değil. Kafeinli içecekler ve özellikle de alkol de vücudun dengesini bozabiliyor. Bu nedenle sıcaklarda yaşanan sıvı kaybını bilhassa suyla telafi etmek ve günde en az 2,5 ilâ 3 litre su içmek gerekir” dedi.
Kronik hastalığı olanlar ne yapmalı?
Aşırı sıcakların başta kalp, tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkları olanlar için büyük tehdit oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Olcay, “Özellikle pıhtıya bağlı damar tıkanıklığı sorunu yaşayan hastaların daha da dikkatli olması gerekiyor. Bu sorunu yaşayan hastalar, bilhassa stent, by-pass, anjiyoplasti ve kapakçık ameliyatı gibi müdahaleler geçirmişlerse, genelde kan sulandırıcı ilaçlar kullanırlar. Aşırı sıcak havalar da kanın yoğunlaşmasına neden olur ve pıhtı riskini artırabilir. Bu nedenle bu hastalar aşırı sıcaklarda ilaçlarına büyük özen göstermenin yanında, günlük en az 2,5 ilâ 3 litre su tüketiminde bulunmak durumundalar. Aksi takdirde kalp krizi kaçınılmaz olabilir. Diyabet ve tansiyon gibi rahatsızlıkları bulunan kişiler de ilaçlarına dikkat etmekten başka, bol miktarda su tüketimini unutmamalı. Bundan başka yine bu dönemde kan şekerini artırabilecek yağlı ve kalorili yiyeceklerden çok, sebze ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” ifadelerini kullandı