Kum tepeleri rüzgarın etkisiyle oluşur. Rüzgar, küçük kum parçacıklarını yukarı doğru hareket ettirir ve parçacıklar düştükçe kumulun tabanında toplanır. Bu eylem, bildiğimiz bir kumul oluşana kadar tekrarlanır.
Çöllerdeki kum tepeleri birkaç yüz metre yüksekliğinde olabilir. Bazıları pürüzsüz ve koniktir, diğerleri bir dalgalanma mozaiği geliştirir. Renk de altın sarısından koyu kırmızılara ve turuncuya kadar değişebilir.
Sahilde bulunan kum tepeleri, çölde bulunan basmakalıp kumullardan farklı bir şekilde oluşturulmuştur. Kıyıda kum, ‘uzun kıyı kayması’ olarak bilinen bir süreçle itilir. Bu, kum ve çakılın sahil boyunca yanlara doğru hareket ettirildiği, daha sonra rüzgar ve dalga hareketiyle yüksek gelgit işaretinin yukarısındaki sahile bırakıldığı bir süreçtir. Uçurumları aşındırarak denizde biriken kum, hedeflerinden kilometrelerce uzakta kum tepeleri oluşturmak için süpürülebilir.
Kum, dalgaların, rüzgarın ve gelgitin etkisiyle sahile doğru itilir. Kumun bir kısmı flotsam ve jetsam, ağaç kütükleri vb. engellerin etrafında toplanır. Burada kum çöker, toplanır ve kum tepeleri olur. Bu kum tepeleri büyüdükçe Marram Grass, Bent Grass ve Beach Grass gibi bazı bitkiler tutunabilir. Bu otlar, kumulları köklendiren ve bağlamaya yardımcı olan ve arkasında daha fazla kum birikmesine neden olan uzun, arkadaki gövdelere sahiptir, böylece daha fazla çimenin kendilerini kurmasına izin veren yeni kum tepelerinin oluşturulmasına izin verir. Bazı yerlerdeki bu kumul sistemleri karada kilometrelerce yayılabilir. Kum tepeleri, nadir Sarı Boynuzlu Haşhaş, Deniz Pancarı ve Deniz Semizotu gibi birçok bitki türünün gelişmesine izin veren çeşitli bir ekosistemdir. Bu habitatlarda ayrıca Kum Kertenkeleleri, Çim Yılanları ve birçok kuş türü bulunur.
Kum tepelerinin yerleşmesi uzun yıllar alabilir ve ne yazık ki tek bir fırtınada tamamen yok edilebilirler. Bu fenomen ‘patlama’ olarak bilinir ve doğru koşullarda herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Yangın veya kuraklık nedeniyle bir bitki parçası kaybolduğunda bir ‘patlama’ meydana gelir. Bazı erozyona, insanların veya sığırların belirli bir süre boyunca çiğnenmesi ve kuvvetli rüzgarlar tarafından bir çöküntü oluşmasına neden olabilir. Genellikle ‘patlamaların’ boyutu küçüktür, ancak bu her zaman böyle değildir. Aşırı koşullar altında, birkaç mil boyunca yayıldıkları bilinmektedir.