Sıcaklık ve Nem İlişkili

su

Dünya’nın atmosferi, yaşamı etkileyen ve gezegeni şekillendiren çok sayıda hava olayına ev sahipliği yapıyor. Bu fenomeni anlamak, sıcaklık ve nem arasındaki etkileşim hakkında bilgi gerektirir. Sıcaklık nemi etkiler, bu da yağış potansiyelini etkiler. Sıcaklık ve nemin etkileşimi aynı zamanda insanların sağlığını ve refahını da doğrudan etkiler. Meteorologlar tarafından yaygın olarak kullanılan değerler olan bağıl nem ve çiğlenme noktası, bu etkileşimi anlamak için araçlar sağlar.

Bağıl nem

Dünya atmosferi su buharı, buz kristalleri veya yağış şeklinde su içerir. Bağıl nem, havadaki hava sıcaklığı değiştiğinde değişen su buharı yüzdesini temsil eder. Örneğin, sabit basınçta tamamen doymuş bir hava parseli daha fazla su molekülü tutamaz ve bu ona yüzde 100 bağıl nem verir. Hava sıcaklığı arttıkça, hava daha fazla su molekülü tutabilir ve bağıl nemi azalır. Sıcaklık düştüğünde bağıl nem artar. Havanın bağıl nemi, hava sıcaklığı çiğ noktası değerine yaklaştığında oluşur. Bu nedenle sıcaklık, atmosferin tutabileceği nem miktarı ile doğrudan ilişkilidir.

Çiy Noktası
Bağıl nem yüzde 100’e ulaştığında çiy oluşur. Çiy noktası, havanın su molekülleri tarafından doygunluğa ulaştığı sıcaklığı ifade eder. Daha sıcak hava daha fazla su molekülü tutabilir ve bu sıcak hava soğudukça yoğuşma şeklinde su buharını kaybeder. Daha yüksek bir çiy noktası, hava için daha yüksek nem içeriği anlamına gelir ve bu da bulut ve yağış potansiyeli ile rahatsız edici nemli koşullara yol açar. Çiy noktası hava sıcaklığı ile eşleştiğinde havanın kendisi doyurulur. İnsanlar 55 veya daha düşük çiy noktalarını, yüksek çiy noktalarına göre çok daha kuru ve daha rahat bulurlar. Çiğ noktası asla hava sıcaklığını geçmez. Kaydedilen en yüksek çiy noktası, 2003’te Suudi Arabistan’da 95’te.

Sağlık Etkileri
Sıcaklık ve nem, insanların sağlıkları kadar konfor seviyelerini de etkiler. Yüksek nem ve ısı, havada daha fazla su anlamına gelir, bu da koku moleküllerini daha ileri taşıyabilir ve yaz aylarında çöp gibi bakteri kaynaklarının etrafında ciddi bir kokuya neden olur.

Sağlık risklerinden kaçınmak için egzersiz rejimlerinin sıcaklık ve nemi hesaba katması gerekir. Bunun nedeni, insan vücudunun soğumaya yol açmak için terin buharlaşmasına güvenmesidir. Hava hem sıcak hem de nemliyse, vücut teri etkili bir şekilde buharlaştıramaz, bu da dehidrasyona, aşırı ısınmaya ve hatta ölüme neden olabilir. Kurak koşullarda ve yüksek sıcaklıkta olduğu gibi, hidrasyon önemli hale gelir.

Son araştırmalar nem, sıcaklık ve halk sağlığı arasındaki bağlantıları ortaya koymaktadır. Sıcaklık ve nem, dünyanın ılıman bölgelerinde influenza virüsü bulaşmasını doğrudan etkiler. Her yarım kürenin ılıman bölgelerinde, kışın grip aktivitesi artar. Grip virüsü, dış ortam sıcaklıkları soğuduğunda büyür. Kışın bağıl nemi kışın daha yüksekken, iç mekan bağıl nemi ısınma nedeniyle çok daha kurudur. Soğuk dış havaya ve kuru iç havaya maruz kalma, grip virüsü bulaşmasını artırır. Araştırmalar, aerosolize grip virüsünün daha düşük bağıl nemde daha kararlı olduğunu gösteriyor. Virüsün yarı ömrü daha yüksek sıcaklıklarda düşer ve bu kadar kolay yayılamaz. Ek olarak, sıcaklık ve nem, insanları influenza enfeksiyonuna daha duyarlı hale getirir. Aynı zamanda kuru olan soğuk hava solunum yollarından akar ve mukosiliyer klirensi engeller. Metabolik fonksiyonlar daha soğuk sıcaklıklarda da düşer. Solunum damlacıkları bile etkilenir, daha az nem bu tür damlacıkların buharlaşmasına neden olur, boyutlarını azaltır ve daha fazla seyahat etme yeteneklerini arttırır. Bu, ılıman iklimlerde grip bulaşma olasılığını artırır.

Kardiyak riskler ayrıca sıcaklık ve nemdeki değişikliklerden kaynaklanır. Araştırmacılar, sıcaklık ve nem arasında kardiyovasküler hastalık ölümleri üzerinde ortak bir etkinin olduğunu buldular. Düşük sıcaklık ve yüksek nem koşullarında kardiyovasküler ölüm oranları arttı. Bunun nedeni, insan vücudunun çeşitli soğuk stres tepkileri ile birlikte trombotik riski etkileyen yüksek nem oranı olabilir.

Share:

Author: serkan ozkan