Hayatını ve yaşamının bir bölümünü hava tahminleri durumuna göre şekillendiren insanlar iletişim araçlarından öğrendikleri tahmin bilgilerinin yanlış çıkması sonrasında neden yanlış çakır diye düşünüp durumu sorgulamaktadır. Neden yanlış çıkar konusunda en büyük etken hava durumu tahminleri yapılmadan önceki gözlemlerin eksik ve atmosferin hızla değişen ve henüz tam anlamı ile anlaşılamayan kaotik yapısından kaynaklanmaktadır.
Doğruya en yakın tahminler ise başarılı gözlemler ve atmosferin gelecek zamanlardaki durumunun tam olarak tahmin edilebilmesinde yatmaktadır. Çok büyük ve döner durumda olan dünya farklı yer ve farklı zamanlarda çeşitli özellikteki çeşitli gazlar içeren devasa bir alan içerisinde nükleer reaktörler tarafından farklı ısınma lara maruz kalmaktadır ki tahminler bu büyük alan içerisindeki küçük bir yer gözlemlenerek yapılmaya çalışılmaktadır.
Gaz karışımından meydana gelen atmosferin 3 günlük zaman içindeki hareketliliği göz önünde bulundurarak en kesin tahminler yürütülmektedir. Hava durumlarının daha yeni yeni tahmin edildiği yıllarda arada sırada doğru bir yorumun çıkması herkesi mutlu ederken şimdilerde mutlu etmemektedir.
Bunun nedeni ise artık mükemmeliyetçi bir anlayışa sahip olmamızdan, gelişen teknolojimizle daha güzelin yapılabileceğine olan inancımızdan kaynaklanmaktadır. Çünkü artık gelişen cihazlar, iyi gözlemlenen hava kütlelerinin hareketleri ve alanında yetkin meteoroloji uzmanlarının yorum ile analizleri sayesinde neredeyse yağmur olasılığını kesin olarak belirtip, olayın meydana geliş zamanını ve beklenen yağışın miktarını bile öğrenir olduk ki bu da her tahminde en kesin bilgiyi alma isteğini artırmıştır.
Dünya üzerinde modern hava tahminlerinin çok iyi çıkması için yapımına başlanan gözlem istasyonu şebekesi tamamlanamamış olması, dünyanın kara ve denizde bulunan büyük bir bölümünden uydu görüntüleri alınabilirken troposferin yukarı ve orta bazı kesimlerinden yeterince veri elde edilemiyor olması tahminlerin yanlış çıkması için sayılabilecek nedenler arasındadır. Dünya ve gezegenlerin sade ve düzenli astronomik hareketler onların sonrasında gelecek olan hareketlerini tahmin etmeyi kolaylaştırırken atmosferdeki karışıklık ve düzensizlik ise, havanın gelecekte alacağı durumun önceden kesin bir dille bilinmesini imkansız kılmaktadır. Ayrıca atmosferdeki değişimin tümüyle belirlenip açıklanması değişkenin çokluğundan dolayı zor bir problemdir. Bu alandaki en büyük problem ise, meteorolojik değişkenlik gösteren değerlerin tamamen doğru olarak hiçbir zaman ölçemiyor ve modellerde temsil edemiyor olmasıdır.
