Buzulların yukarı bölümüne beslenme bölgesi, en alttaki dil kısmına ise erime bölgesi denir. Yukarı bölümünden beslenen buzullar dil bölgesinde eriyerek küçülür. Buzul ilerlemesi, beslenmeye bağlı olarak buzulun boyunun uzamasıdır. Buzulun gerilemesi ise, dil kısmındaki erimeler sonucu boyunun kısalmasıdır.
UYARI : IV. Zamanda Türkiye’de sadece yüksek dağlarda buzullaşma lar yaşanmıştır. Bu nedenle Türkiye’de buzullaşmanın etkilediği alan çok geniş değildir.
Buzul Türleri
Oluşum yerlerine göre dört buzul türü vardır.
Sirk buzulu : Dağların tepesindeki ve yüksek yamaçlardaki küçük çanaklarda yeni oluşmaya başlayan buz türüdür.
Vadi buzulu : Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul türüdür.
Örtü buzulu : Çok geniş alanlara yayılan, kilometrelerce alan kaplayan buzul türüdür.
Takke buzulu : Dağların bütün yamaçlarını kuşatan buzul türüdür.
Buzulların Aşındırma Şekilleri
Buzullar da akarsular ve rüzgarlar gibi aşındırma ve biriktirme yaparak yeryüzünü şekillendiren önemli bir dış güçtür. Buzul aşındırmasına glasyon erozyon da denir. Buzul aşındırması ile oluşan yeryüzü şekilleri buzul vadisi, sirk (buz yalağı) ve hörgüç kayadır.
Buzul Vadisi : Buzulun içinde hareket ettiği, enine kesiti U şeklinde olan akarsu vadisinden daha büyük aşınım şeklidir. Dağ yamaçlarında oluşur. Sürekli iniş göstermeyen buzul vadilerinin boyu akarsu vadilerine göre daha kısadır.
Sirk (Buz Yalağı) : Buzulun ilk oluşmaya başladığı yerde oluşan küçük aşınım çukurluğudur
Hörgüç Kaya : Buzul tarafından dirençli kayaların daha az aşındırması ile oluşan hör güce benzer tepeciktir.
Buzulların Biriktirme Şekilleri
Buzullar hareket ederken, kopardıkları taş ve toprakları beraberinde sürükler. Buzulun beslenmesi sona erdiğinde buzul eriyerek küçülmeye başlar. Bu sırada buzulun taşıdığı maddeler çeşitli yerlerde birikir. Biriken bu maddelere moren ya da buzul taş denir. Moren ler bulundukları yere göre cephe morenleri, yan moren ler ve dip morenleri olarak gruplandırılır.
Okyanuslar ve Denizler
Okyanus, Deniz
Yerkürenin çukur yerlerini dolduran ve birbiriyle bağlantısı bulunan su kütleleri okyanusları ve denizleri oluşturur.
Okyanus : Kıtaları birbirinden ayıran geni su kütlelerine okyanus denir. Örnek : Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Hint Okyanusu
Deniz : Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarına deniz denir. Denizler okyanuslarla bağlantılarına göre ikiye ayrılır.
Kenar Deniz : Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir. Örnek : Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler Tasman Denizi, Mercan Denizi, Bering Denizi, Karayip Denizi
İç Deniz : Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan kara içlerine sokulmuş denizlere denir. Örnek : Akdeniz, Kızıldeniz, batlık Denizi, Karadeniz, Marmara Denizi, Azak Denizi
Okyanuslarla Denizlerin Karşılaştırılması
Okyanuslarla denizlerin özellikleri birbirinden farklıdır.
OKYANUSLAR
DENİZLER
DERİNLİK
Denizlere oranla derinlik daha fazladır.
Okyanuslara oranla derinlik daha azdır.
KAPLADIĞI ALAN
Denizlere oranla kapladığı alan daha geniştir.
Okyanuslara oranla kapladığı alan dardır.
KARALARDAN ETKİLENME
Denizlere oranla karaların sıcaklık koşullarından daha az etkilenirler.
Okyanuslara oranla karaların sıcaklık koşullarından daha çok etkilenirler.
TUZLULUK
Okyanusların tuzluluğu %033,5 – %0 37,5 arasında değişir.
Denizler bulundukları alanların özelliklerinden daha kolay etkilenirler ve tuzlulukları daha çok değişir. Denizlerin Tuzluluğu %01,5 – %065 arasında değişir.
AKINTILAR
Sürekli rüzgarların etkisiyle büyük akıntı sistemleri görülür.
Seviye ve yoğunluk farklarıyla oluşan küçük akıntı sistemleri görülür