Rüzgâr, atmosferdeki havanın Dünya yüzeyine yakın, doğal, çoğunlukla yatay hareketleridir.
Hava hareketlerinin temel sürücüsü, atmosfer basıncının bölgeler arasında farklı değerlerde bulunmasıdır. Rüzgâr, alçak basınçla yüksek basınç bölgesi arasında yer değiştiren hava akımıdır, daima yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru hareket eder.İki bölge arasındaki basınç farkı ne kadar büyük olursa, hava akım hızı o kadar fazla olur. Rüzgâr sahip olduğu hıza göre esinti, fırtına gibi isimler alır.
Rüzgârın yönü rüzgâr gülü, hızı ise anemometre ile ölçülür. Anemometre, rüzgârın bir pervaneyi döndürme hızından yararlanarak rüzgâr hızını gösteren basit ölçü aletidir. Yükseklerdeki rüzgârlar, balonlar yardımı ile ölçülmektedir. Yükselme hızı bilinen balonlar belli yüksekliğe gelince rüzgâr hızı ile yol almaya başlar.
Balonun hareketi gözlenir, Trigonometrik hesaplarla balonun birim zamanda kat ettiği yol hesaplanır ve buradan da rüzgârın hızı bulunur. Daha hassas ölçümler için balon ya radarla takip edilir veya balona bir telsiz vericisi monte edilir.
Okyanuslardaki akıntıların ve dalgaların oluşmasına neden olup, kıyıların şekillenmesinde etkilidir. Kıyılarda kıyı oku, tombolo, lagün, falez gibi şekillerin oluşumu dalgalarla ilgilidir. Karalarda ise özellikle çöllerde etkilidir.
Çöllerde akarsu, buzul ve dalgalar etkili olmadığından tek şekillendirici güç rüzgârlardır. Kumul, tafoni, yardang, çöl kaldırımı gibi şekiller rüzgar ile ilişkilidir. Rüzgârların bitki sporlarını taşıyarak çiçeklerin döllenmesini sağlaması bitki neslinin devamı açısından çok önemlidir.
Yeldeğirmeni ve yelkenli gemilerde gücünden yararlanılan rüzgâr orman yangınlarında olumsuz etki yaparak yangının büyümesine neden olur.
Rüzgarın nedenleri:
Yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına akarken:
Dünyanın dönüşü
Yüzey sürtünmeleri
Yerel ısı yayılması
Başka atmosferik olaylar
Yeryüzünün topografik yapısı
rüzgârın yönü ve türbülansın varlığı veya yokluğu gibi niteliklerini değiştirir.
Rüzgâr, alçak (siklon) ve yüksek (antisiklon) alanlarda farklı özellikler taşır.
Siklon içerisinde;
Basınç radyal olarak içe doğru,
Santrifüj kuvvetler dışa doğru,
Coriolis kuvvet dışa doğru
etki eder.
Antisiklon içerisinde;
Basınç değişmesi radyal olarak dışa doğru,
Santrifüj kuvvet dışa doğru,
Coriolis kuvvet içe doğru etki eder.
Bütün bunların etkisi sonucunda rüzgâr eşbasınç çizgilerine dik olarak yoluna devam eder. Bu hatların çizilmesiyle meteoroloji haritaları elde edilir. Yüzey sürtünmeleri ve Coriolis kuvveti rüzgârın eşbasınç çizgilerine dik yönünü saptırabilir. Denizlerde bu sapma açısı 20°, karalarda ise 30° ile 45° arasında olabilir.
Atmosferin alt tabakalarında meydana gelen rüzgârlarda, yerin ısı ve mekanik özelliklerinden dolayı türbülans oluşur. Türbülans yapmadan basınç alanları arasında dolaşan rüzgârlara, meyilli rüzgârlar denir. Eğer karadan denize doğru hafif meyilli eserse logaritmik olarak alçalan bir spiral hat çizerek ilerler. Düz bir hat yerine spiral çizilmesine yol açan kuvvet yine Coriolis kuvvetidir.
Kuzey yarımkürede bu spiralin dönüşü saat ibresi yönünde, güney yarımkürede saat ibresinin tersi yönündedir. Atmosferin üst tabakalarında rüzgâr hızı saatte 400 km’ye kadar çıkabilir.